EğlenceRehberin (ÜSTÜN OYUN)
Keyifli Dakikalar Geçirmeniz Dileği İle

Medal of Honor Warfighter

Yazımın en başında hemen belirtmek istiyorum. Bu yazı, Medal of Honor’ın ne siyasi ne de dini tartışmalara gebe olan taraflarını içermemekte. Olabildiğince tarafsız bir şekilde, oyunun tek single-player modunun incelemesini yazmaya ve sizler ile deneyimlerimi paylaşmaya çalışacağım. Bunu belirtmemde ki neden, özellikle bir çok oyun/haber sitesinde gördüğüm, oyunun dini ve siyasi tarafları ile ilgili ağır eleştiriler. Bu eleştirilerin sonu elbette ki yok. Bu konuda herkesin farklı düşünceleri olabilir. Herkesin görüşlerine olan saygımdan dolayı, sadece oyununun kendisi ile ilgilenmeyi planlıyorum.


Özellikle Warfighter hakkında yayımlanan içerik ve hikaye videolarının, askerlerin savaş alanında yaşadıkları ve aileleri ile olan bağlarına yoğunlaşan güçlü bir hikayeye sahip olacağı yönünde umutlanmamı sağlamıştı. Bunun üstüne, gerçek olaylardan da esinlenilerek hazırlanan bölümlerin de olması, gerçekçilik konusunda beklentilerimin tavan yapmasını sağlamıştı. En azından yüzlerce düşman sürekli gelip durmaz ve daha gerçekçi çatışma sahnelerini yaşarız demiştim.

Farkındayım, buraya kadar anlattığım her şey, geçmiş zaman eki kullanılarak anlatıldı. Bu beklentilerden hangileri karşılık buldu ya da bulamadı, yazının devamında detaylı olarak sizlere anlatacağım.

Ülken ve onurun için…

Yeni oyundan bu kadar çok beklentim olmasına karşın, ilk inceleme puanlarını gördüğümde resmen beynimden vurulmuşa döndüm. Bunun en büyük nedeni, özellikle 10 üzerinden 5 gibi notların olmasıydı. Kafamda, "Acaba oyun çok mu kötü?" şeklinde şüpheler oluşmaya başladı. Bu denli büyük beklentilerin olduğu bir oyunun kötü notlar alması, insanı kötü etkiliyor. Belki de ben çok duygusal yaklaşıyorumdur, ama genel olarak herkeste hayal kırıklığı yaratıyordur diye düşünüyorum.


Ancak, ilk inceleme puanlarının bu kadar kötü olmasına aldırmayın. Verilen puanlar sadece single-player kısmının. Bu yüzden, multi-player kısmının da kötü olduğu gibi bir düşünce oluşmasın kafanızda. Şu anda fazla bilgi vermek istemiyorum multi-player kısmı ile ilgili, daha sonra bununla ilgili daha ayrıntılı bir inceleme daha yapacağım.

Öncelikle oyunun hikayesinden bahsedeyim. Askerlerin yaşadıklarını anlatan güçlü bir hikayemiz var. Oyunun bunu ne kadar iyi şekilde yaptığı tartışılır. Özellikle oyun çıkmadan önce yayımlanan, konu hakkında bilgi veren fragmanlar da gördüğünüz aile ilişkileri üzerine yoğunlaşmış hikaye anlatımı, aslında öyle değil. Şöyle ki; ara videolarda aile ilişkilerinden bahsederken, bir anda ilk oyundan da tanıdığımız “Dusty” ekrana geliyor ve operasyon ile ilgili konuşmalar geçiyor. Resmen daldan dala atlıyor konu. Biraz aileden bahsederken, bir anda farklı bir konu oluşuyor. Askerlerin seçimlerinin hayatlarını nasıl etkilediğini anlatırken, bunu çok yarım yamalak vurguluyor. Ben oyunu 4 saat 40 dakika gibi bir sürede bitirdim. Birçok detaya dikkat ettim ve bu yüzden yavaş oynadığımı düşünürsek, bu kadar kısa sürede ne gibi bir konu anlatılabilir, tartışmaya açık. Özellikle, çok dağınık anlatımdan dolayı, özellikle alt yazı okumuyorsanız, konuyu anlamanız çok zor. Bir yerden sonra kopacaksınız oyundan. Ancak keşke oyunu bu kadar kısa tutmasalardı da, ellerinde bulunan bu kadar güzel bir malzemeyi harcamasalardı. Özellikle konuyu gerçek olaylar ile harmanlayarak anlatmış olmaları, iyi bir özellik, ama kurunun yanında yaşta yanıyor.


Ateş et ve ilerle.

İlk olarak BF3’de kullanılan ve bazı oyuncular tarafından büyük eleştiriler alan battlelog sistemi, Medal of Honor'da da aynen kullanılıyor. Ancak bazı farklılıkları var. İsterseniz, oyunun ana menüsünde bulunan ekrandan da single-player ve multi-playera ulaşabiliyorsunuz. BF3’de kullanıldığı gibi, oyunun bütün özelliklerine battlelog üzerinden ulaşmanız gerekmiyor. Alt yapı olarak aynı sistem kullanılsa da, illa battlelog.com’a girmemizin gerekmemesi, güzel olmuş.
 

Gelelim oynanışa. Konu anlatımındaki eksikler, gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki oynanışa yansımamış. Kovalamaca sahnelerinden tutun da, çatışma sahnelerine kadar bir çok yerde, yapımcılar iyi iş çıkarmışlar. Özellikle şehir içinde yaşanan kovalamaca sahneleri, bazı detay sorunları olsa da, hoşuma gitti. Diğer taraftan çatışma sahnelerinin daha akla yatkın olması da oyunun bir diğer artısı. Farklı oyunlarda gördüğümüz gibi, yüzlerce düşman ile karşılaşmıyoruz, patlamalar yaşanmıyor ve mermiler geçmiyor kafamızın yanından. Bu tarzda olan bazı bölümler yok değil. Ancak, onlarda iyi kotarılmış. Oynanışla ilgili söyleyebileceğim bir diğer şey ise, kapıları farklı şekilde kırarak içeri girmemiz (Breach sistemi). Bir çok farklı seçeneğimiz mevcut. Bunlardan birini kullanarak, farklı şekillerde giriş yapabiliyoruz. Daha sonrası ise hepimizin de bildiği yavaş çekim hareketleri, ve teker teker indirdiğimiz düşmanlar.

Özellikle oyunda mermi problemi çekmememiz, iyi olmuş. Merminiz bittiğinin de takım arkadaşınızdan hemen isteyebiliyorsunuz. Ancak, 2. silahımızın mermisinin sonsuz olması. Kötü olmuş. Zaten kullandığımızda söylenemez. Ancak yine de gerçekçiliğe balta vurduğu gerçeğini değiştirmez bu.


 

Bir özelliği ile kaybeden Medal of Honor, diğer özellikleri ile + puan kazanıyor. Bunlardan birisi de yapay zeka. Özellikle çatışma alanlarında düşmanlarımızın bizim pozisyonumuza göre yer değiştirmeleri ve saklanarak ateş etmeleri, biraz olsun oyuna gerçekçilik katıyor.

Grafik herşeydir. Yalan! 


Gelelim oyunun grafiklerine. Frostbite 2 grafik motoru bu oyunda da kullanılmış durumda. FB2'nin bütün nimetlerinden yararlandığını söyleyemesem de, özellikle ilk oyundaki küçük ve özensiz çevre tasarımlarından sonra, bölümlerin geniş alanlara taşınması oyuna artı olarak yazılabilir. Büyüyen çevre ile tasarımlardaki detaylar da gelişmiş. İlk oyundaki çevre tasarımlarında bulunan eksikler göze batıyordu. Warfighter için de aynı durum geçerli olsa da, birkaç şey dışında ilk oyun kadar gözüme batan bir problem ile karşılaşmadım. 

Yayınlanan fragmanlarda görünen, farklı ülkelerin özel birlikleri ile olan iletişim, ses ve karakter tasarımları oyuna güzel yansıtılmış. Farklı tasarımlar söz konusu. Seslendirmeler de bir o kadar iyi. Bulunduğunuz bölge ya da iletişimde olduğunuz birliğe göre çeşitli dillerde seslendirmeler söz konusu. Ancak, silah ve çevre seslerinin karakter seslendirmeleri kadar iyi olduğunu söyleyemeyeceğim. Özellikle silah seslerindeki benzerlikler dikkatimi çekti. Benzerliklerin yanı sıra, darbeli matkap gibi gelen silah sesleri, bayağı ilginç olmuş. Silahlar konusunda uzman olmasam da, bu konuda şu anda piyasadaki en iyi silah seslerine sahip oyun olan BF3 ile kıyaslandığında, aralarında dağlar kadar fark olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Seslendirmelerin yanında, kısaca müziklerden de bahsetmek istiyorum. Farklı yerlerde giren ortama uygun müzikler, benim için gayet yeterliydi. Özellikle oyunun credit ekranında çalan müzik çok hoşuma gitti. Özellikle bazı soundtracklerin altında “Ramin Djawadi” adının yazması, gerçekten hoş olmuş. Kendisi, Prison Break, Game of Thrones ve Peron of Interest gibi dizilerin soundtracklerinin yapımcılığını da üstleniyor. Ayrıca, Linkin Park’da listede bulunuyor.

Gelelim incelemeyi yayımlamadan önce,  öğrendiğim habere. EA Games tarafından, operasyonlar sırasında yaralanmış ya da ölmüş asker ve ailelerine destek amaçlı oluşturulan, Project Honor adında bir destek projesi var. Medal of Honor’un resmi sayfasında yapılan açıklamada, adı geçen proje sayesinde ailelere yardım ve destek sağlanıyormuş.  EA Games bunu, daha fazla oyun satmak için mi yapıyor, yoksa gerçekten iyi niyetli mi, orası tartışmaya açık. 
 


Kaynağa bu linkten ulaşabilirsiniz:

http://www.medalofhonor.com/project-honor

İncelemem sırasında, özellikle ne beklediğimi ve ne bulduğumu anlatmaya çalıştım siz değerli okuyucularımıza ve kıyaslamalarımı bir önceki oyuna göre değerlendirdim. Büyük ihtimalle diğer FPS oyunları ile karşılaştırmalar ve farklı yorumlar olacaktır. Ancak, kişisel tavsiyem sadece single-player kısmına bakarak bu oyunu yargılamayın. Önümüzdeki günlerde, multi-player incelemesi ile de tekrardan karşınızda olacağım. Ayrıca, oyunun puanlamasını çok geniş bir yelpazede yaptım. Özellikle ilk yayınlanan inceleme puanlarından sonra, bu şekilde olmasının daha iyi olduğunu düşünüyorum.

Editör Notu: Oyunun credit ekranında çalan soundtracke aşağıdan ulaşabilirsiniz. Oyunu oynadıktan sonra daha bir anlamlı geliyor. 



 
-----© 2012 - İSTANBUL- EğlenceRehberin tescili markadır----- Türkiye'de az ayıda olan eğlence sitesinden biri olan EğlenceReberin sizler için sayfasında her türlü şeyi bulunduruyor. Oyunlar , Oyun İncelemesi , Filmler , Oyun-Dosya İndirme , TV , Bilgi Yarışması , Haberler , Hava Durumu , Sohbet ... gibi daha onlarca güzel yanı ile sizleri bekliyor. Eğlenceli Dakikalar Geçirmeniz Dileği İle..... Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol